ANAYASANIN İLK DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKEN MADDESİ ...!
(İdare Devletinden Yargı devleti çıkarmak)
2010 Anayasa Değişikliği ile; İdarenin kararları ve yargının konumunu düzenleyen Anayasanın 125. maddenin içine monte edilen değişikliğin Hukuk dışı olduğu ve "idare devletinin" önünü açabileceği açısından Hukuk devletini zedeleyeceği görüşü Hukukçular tarafından dillendiriliyor.
Anayasa Madde 125 değişiklik hükmü aşağıdadır:
(Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) "Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez." Diyor.
Bu madde uyarınca; İdarenin aldığı her karar "şekil" açısından kurullarca imzalanmış ve bir eksik yoksa; esastan bir inceleme yapılmadan idarenin aldığı her kararının kamu yararı adına verilebileceği de anlaşılıyor. En son cümlesinde ise; " idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez." hükmü ile de; idarenin aldığı her kararın kutsanarak, Mahkemelerin taktir ve esas yetkisi elinden alınarak, Anayasal Hukuk devletine son nokta konulmuş olup öte yandan, Anayasa ile Danıştay bir anlamda zımnen de olsa Yargı devletinin jürüstokratik bir “yorum organı “ haline getirilmeye zorlanmaktadır.
Yürürlükteki yasalar çerçevesinde hukuksal denetim yapan yargı organının da bu kapsamda amaç maddesiyle uyarlılığı ve idari işlemlerin temel amacını oluşturan kamu yararını gözetmesini, yürütmenin takdir yetkisine müdahale olarak değerlendirmek doğru değildir. Örneğin; idarenin çalışanına sistematik mobbing yapması sonucu oluşan ve sonucunda işten atılması sürecine giden bir durumun “kamu yararı” kategorisinde değerlendirilemeyeceği gibi …
Tahir Çalgüner
YORUMLAR